Pygela kentinin adına ilk olarak meşhur tarihçi Strabon’un antik Anadolu coğrafyasını konu alan “ Geographika “ adlı kitabında rastlanmaktadır. Strabon zamanındaki inanca göre, Truva Savaşı sonunda kaba etlerine hastalık bulaşan meşhur komutan Agamemnon’un askerlerine bazı kahinlerin bu bölgede tedavi edilerek iyileşebileceklerini tavsiye ettikleri ve bunun üzerine Agamemnon’un ve askerlerinin burada bir süre kalıp tedavi oldukları ve antik bir kent kurdukları bölgedir. Antik Yunan dilinde kalça anlamına gelen “ Pyge “ ismi kente verilmiş ve Pygela olarak anılmaya başlanmıştır.
1974 ve 1978 yılları arasında yapılan kazılarda, M.Ö. 3000-2500 yıllarına tarihlenen Erken Tunç Çağı’ndan Orta Bizans dönemine kadar kesintisiz bir yerleşimin olduğu tespit edilmiştir. Bu da bize Pygela’de Truva savaşlarından çok daha önce bir yerleşim olduğunu göstermektedir. Bildiğimiz gibi bir kentin kuruluşunu bir krala atfetmek, o kralı yüceltmek için yapılan bir söylemdir. Tüm bunlar Pygela’nın önemini bir kat daha arttırmaktadır.
Pygela antik kenti limanı ile birlikte hala bir sır olarak karşımızda durmakta ve bölgede kapsamlı bir kazı yapılması gerekmektedir. Burada bulunan arkeolojik bulgular sadece villa, üç nefli kilise ve su kemeri kalıntılarından ibaret değildir. Daha bir çok yapı kazılıp ortaya çıkarılmayı beklemektedir.
İnsan tarihinin ilk sağlık şehri olarak bilinen Pygela’nın büyülü ortamını keşfetmelisiniz!




Kuşadasını Keşfet
- Kuşadası Tarihçesi
- Kent Kataloğu
- Aslanlı Mağarası
- Ayayorgi Manastırı
- Fındıklı Kalesi
- Kurşunlu Manastırı
- Neopolis (Yılancı Burnu)
- Pygela
- Anaia (Kadıkalesi)
- Panion
- Dilek Yarımadası
- Endemik Bitkilerimiz
- Zeus Mağarası
- Anıt Ağaçları
- Güvercinada
- Öküz Mehmet Paşa Kervansarayı
- Tabakhaneler
- Kale Kapısı
- İbramaki Sanat Galerisi
- Çalıkuşu Kültür Evi- Efe Suphi Konukevi
- KUAKMER